25 – 30 yıl öncesinin çocukları, dünyanın en büyük sokak dövüşçülerini ilk kez bir atari ekranında gördüler. Tek kişilik oynarken hadi neyse de, bir arkadaşınla dövüştüğünde hissedilen heyecan ve kazanma hırsını, sanırım o çocukların hepsi şu anda iliklerine kadar hissediyordur.
Sanıyoruz ki, herkes o zamanlar bu dövüşçülerden esinlenerek, onların yaptıkları hareketleri denerken, mutlaka evlerinde birkaç vazo kırmış, annelerinden birazcık azar işitmişlerdir. Ama tüm bunlar bile Street Fighter‘cıların içlerindeki dövüşçü ruhunu yok edememiştir.
Dürüst olalım, yeni çıkan modern atarilerdeki oyunlar bile, o yılların bu eşsiz oyunlarının yerini alamıyor değil mi?